ALADAĞLAR YILDIZBAŞI BATI ZİRVE FAALİYETİ

Tarih: 30 Ağustos – 2 Eylül

Kamp alanından başlangıç: 03.05 / Zirve: 05.10

Kamp: DipsizGöl Oba Yeri

Ekip: 11 Başlangıç, 3 Gelişimüstü/eğitmen

 

30 Ağustos Cuma

                Saat 00.30 civarı uyumama kararının haberini almamızdan 2 saat geçmiş, dışarıya uyku tulumlarımızı çıkarmış çay içip müzik dinliyoruz,samimiyet mükemmel, hava önceki geceye göre soğuk ve rüzgarlı. Tüm ekip ayakta sabahın gelmesini bekliyorduk. Dağ evinde insanların olması bizi sessiz olmaya itiyordu. Sabah 07.00 de yola çıkacaktık. Kamp yükünü Salim abiye bırakıp onunla Arpalık’da buluşup kamp yüküyle Dipsiz’e devam edecektik. Saat 05.00 e yaklaştık uykusuzluk hepimizde vardı. Saat 06.00 oldu yavaş yavaş hareketlenmeye toparlanmaya başladık, kahvaltımızı yapıp yanımıza alacağımız küçük çantayı hazırladık. Ortalama 2.5 saatlik bir yürüyüş tahmin ediyorduk Arpalık’a kadar 1 termos su ve bir miktar kuruyemiş aldık yanımıza.

Saat tam 07.05 de yürüyüşe başladık kamp alanından hava güzeldi.25 dk sonra katman inceltmek için mola verdik. Yol patika olduğu için yormuyordu fakat sürekli irtifa alıyorduk. Yürürken su ve nefes molalarında vadinin güzelliğine aşık oluyorsunuz . Fotoğraf çekmeyi de unutmadık tabi ki. Yürüyüş keyifli ve herkes gayet mutluydu hatta bir ara ekibin önüden gidenler dağ keçilerini bile gördüler fakat ben ekibin sonuna yakın yürüdüğüm için o şansı kaçırdım. Sürekli yükseliyorduk ve yükseldikçe manzara güzelleşiyordu. Arpalık’a yaklaştığımızda sağ diz kapağımın arkasında ufak bir acı vardı ama pek önemsemedim.

Foto: Mali Özdemir

10.20 de Arpalık’taydık. Salim abiden kamp yükümüzü aldık Teknik malzemelerimizi yanımızda götürmeyeceğimizden Salim abide bıraktık. 40 dk dinlendikten sonra çantalarımızı alıp harekete geçtik.

Harekete başladıktan sonra çantayla yürümeyi özlediğimi farkettim, yani antrenmanlarda çantayla yürüyüş yapmıştım fakat burda Aladağlarda yürüyüşün zevki çok farklıydı. Burdaki manzaralar Cimbar Vadisindeki kadar güzel olmasa da güzeldi fakat güneş tam tepemize çıkmıştı ve hava çok sıcaktı. Yürüyüşteyken su molalarını iple çektim. Arazi de yer yer çarşak olmaya başlamıştı burda batonun ve 4/3 tabanlı botların değerini daha iyi anladık. Tekepınarına yaklaştıkça diz kapağımdaki acı da artıyordu. Son anlara doğru irtifadan dolayı başım da döndü fakat 2.5 saatin ardından Tekepınarındaydık.

Foto: Mali Özdemir

Termoslardaki sular bitmişti onları doldurduk ,Dipsizde su olmama ihtimaline karşı yanımıza fazladan petşişeyle su aldık. Bir şeyler atıştırıp, biraz da suyla serinleyip 13.00 da Dipsize doğru harekete başladık.

Tekepınarı-Dipsiz arası çok fazla yükselmedik genel olarak yol düzdü denilebilir(yolun geri kalanına kıyasla) bu yüzden çok yorucu değildi fakat ben zaten yorgundum. Yorgunluk ve irtifanın da etkisiyle molalarımız daha sık yapmaya başladık. Diz kapağımın arkasındaki acı tendondan kaynaklıydı ama yolun az kalmış olması motive ediyordu beni. Yaklaşık 1.5 saat yürüyüşün ardından Dipsize ulaştık.

Dipsize geldiğimizde herkesin ilk merak ettiği şey su kaynağının kuruyup kurumadığıydı. Şansımıza kurumuştu bu yüzden elimizde kalan suyu idareli kullanmamız gerekiyordu. Çadır yerlerimizi belirledikten sonra ben kenarda uyurken çadır arkadaşlarım çadırı kurmuş olması beni çok mutlu etti. Uyandıp biraz atıştırdıktan sonra bacağıma kas gevşetici sürüp dinlenmeye devam ettim. Uyandıktan sonra ekibin Dipsiz Göle gideceğini öğrendim. Mayomu giyip beraber göle gittik. Göl çok güzel fakat inanılmaz soğuk yerinizde durduğunuz anda üşümeye başlıyorsunuz, belki daha erken gidebilseydik güneşten de yararlanabilirdik. Mükemmel bir deneyimdi, bol bol fotoğraf ve video çekip kamp alanına döndük. Döndükten sonra katırla Tekepınarından su getirtmeye karar verdik çünkü yarın da  burdaydık ve elimizde yeterince su yoktu. Saat 19.00 a yaklaşıyordu biz de akşam yemeğimizi yiyiyorduk. Herkes yemek yedikten sonra dinlenmek için çadırlarına geçti.

31 Ağustos Cumartesi

Sabah 08.00 gibi uyandık. Muhammed’I kahvaltıya çağırdık fakat sonra o bizi çadırına davet edince tüm ekip çadıra gittik. Bize kahvaltı hazırladı sonrasında beraber çay içip sohbet ettik. Bize Aladağlardaki anılarını anlattı. İşini çok seven çok samimi, içten biri. Teşekkürümüzü edip kamp alanına geçtik. Gelirken hepimiz güneş yanığı olmuştuk zaten artık güneş daha fazla yakmaya başlıyordu. Biz de gölgelik alan oluşturduk kendimiz için. Çadırlar hem sıcak hem de güneşi fazlasıyla geçiriyordu. Kahvaltıdan sonra tekrar dinlendik, zaman geçirdik. Bu sırada suyumuz tekepınarından geldi. Kişi başı 3.5 lt düşüyordu herkese fazla fazla yetti. Akşama doğru başlangıç arkadaşlar göle gidip geleceklerdi fakat onlara katılmadım, dinlenmeye devam ettim. Arkadaşlar döndükten sonra yemeği toplu yapıp yeme kararı aldık. Yapılan yemekler çok güzeldi. Hepimiz hem farklı farklı yemek yeme fırsatı bulduk. Çok güzel bir akşamdı. Yemekten sonra zirve çantalarımızı hazırlayıp 02.30 da kalkmak üzere uyku tulumlarına geçtik.

02.30 da uyanıp kahvaltılık yerine kuruyemiş yedim. Planımız ilk önce Yıldızbaşı-Batı zirvesi yapıp sonra Yıldızbaşı zirvesine geçmekti. 03.05 de tüm ekip harekete geçtik.Şansımıza hava çok güzeldi ve dolunay vardı.Rüzgar vardı fakat hareket halindeyken üşümüyorduk. Yolun büyük çoğunluğu zirveye yaklaşana kadar çarşaktı. Zirveye yaklaştıkça çarşak yerini kayaya bıraktı. Saat 05.10 da Yıldızbaşı-Batı zirvesindeydik. İnanılmaz mutluyduk. Sonra Yıdızbaşı zirvesine gidilmeyeceği söylendi güneş doğana kadar zirvede bekleyecektik. Zamanımız çok olduğu için bol bol fotoğraf çekip dönüşe geçtik.

Dönüş gayet eğlenceli geçiyordu.Çarşak araziden inmenin zevki çok farklı oluyormuş. Saat 08.30 da kamp alanına dönmüştük. Oturup faaliyet analizi yaptık sonra da 11.00 de kamp alanından hareket kararı aldık. Herkes kahvaltı ve dinlenmek için çadırlarına geçti.

Foto: Mali Özdemir

Saat 11.00 e kadar herkes kahvaltısını yapıp dinlenmiş ve tam kamp yüküyle hazırdı. Tekepınarına yürüyüşe başladık. 40 dklık gidişe göre çok daha kısa süren yürüyüşle kamp alanındaydık.

Çadırlarımızı kurduktan sonra artık gelişim olmanın ve zirve yapmış olmanın kutlamasını yaptık. Muhammed’in de Tekepınarına gelmesiyle tekrar beraber oturup yemek yedik.Sohbet ettik fotoğraflar çekindik sonra da veda ettik. Akşam Muhammed’in büyük çadırında tüm ekip akşam yemeği yedik. 10 kişi o çadırda uyuma kararı da aldık. Hepimiz iç içe olduğumuzdan tulumla uyumaya gerek duymadım (gayet sıcaktı).

Sabah 08.00 de uyanıp 10.00 da kamp yüküyle Tekepınarından harekete başladık 10.45 de Arpalıka ulaşmıştık. Salim abinin traktörünün kasasına atlayıp faaliyeti sonlandırdık.

Kıyafet Listesi:2 adet şort,2 adet üst içlik,2 alt içlik,yağmurluk ve4 adet tshirt.

Yemek Listesi: 6 adet noodle, 360gr yeşil mercimekli bulgur, 2 adet müsli bar,90gr tüp bal,450mL muzlu süt,20 adet poşet çay,150gr krem peynir,800gr müsli yulaf karışımı. 200gr fındık,kuru üzüm ve 100gr leblebi.

Notlar:

Yemek listesinde sütü daha fazla getirmem gerekiyormuş son 2 güne kalmadı ve sürekli kahvaltıda yulaf yemek de can sıkıyor.

Hava genelde soğuk değil fakat rüzgar oluyor yağmurluğun yanına fazladan polar vs daha iyi olabilir.

Kışlık Tulum yerine yazlık tulum da gayet yeterli olacakmış.

Kamp alanında pet şişe bulduk fakat yanımızda da getirmekte fayda var.

Pantalon olması işinize yarayabilir çarşaktan inerken ayakkabının içine taş giriyor.

 

                Başta Hakan Hacıhimmetoğlu olmak üzere gelişim üyelerine, başlangıç arkadaşlarıma(artık gelişimiz) ve bize bu imkanı sağlayan MUDADOSK’a sonsuz teşekkürler.

Ayrıca bizle çadırını ve yiyeceğini paylaşan Muhammed’e ve Salim abiye teşekkürler.

Göktuğ Parlakkalay